CanSevaL - Board
Würden Sie gerne auf diese Nachricht reagieren? Erstellen Sie einen Account in wenigen Klicks oder loggen Sie sich ein, um fortzufahren.

İSLAM ALEMİNDE ASTROLOJİ

Nach unten

İSLAM ALEMİNDE ASTROLOJİ Empty İSLAM ALEMİNDE ASTROLOJİ

Beitrag  SeVaLCaN Fr Feb 06, 2009 12:40 am

İSLAM ALEMİNDE ASTROLOJİ

İslam aleminde bilimsel çalışmaların öncülüğünü astroloji ve buna bağlı olarak astronomi yapmıştır. Müslümanların astronomi ve astrolojiyle ilgili çalışmalara başlamaları, öncelikle, günün vakitleri ve kıbleyi belirleme ihtiyacından doğmuştur.
Böylece astronomiyle ilgili çalışmalara ilk önce Hint ve İran kaynaklarını incelemekle başlarlar. Daha sonra Grek eserlerden faydalanmaya başladıkları görülür. Hint, Grek, İran astronom ve astrologlarının hemen bütün eserlerini inceleyip bilgilerine sahip olurlar. Bunların aracılığı ile şüphesiz Eski Mısır ve Babil astronomi geleneklerinden de haberdar oldular.
Çünkü, astroloji, insanlık tarihinin başlangıcı kadar eskidir ve hemen bütün kültürlerde karşımıza çıkmaktadır.
Müslümanların yaptıkları bütün bu çalışmalarının sonucunda, ilk ciddi ve bilimsel Arapça eserlerin astronomi ve astroloji alanında ortaya çıkması son derece doğaldır. Astronomi ve astrolojiyle ilgili yapılan bu yoğun çalışmalar, matematik, coğrafya, fizik, kimya ve tıp alanındaki gelişmelere büyük katkılar sağlayacaktır. Zaten bu çalışmaların başlamasıyla birlikte zamanın bütün Avrupa'sını etkileyecek bilimsel keşiflerde bulundukları bilinmektedir. Rönesans döneminde ortaya çıkan bir çok keşfin temelinde İslam alimlerinin çalışmaları ve buluşları gizlidir.
Müslüman astronomların, matema-tiğin astronomiye uygulanışında geliştirdikleri yeni metotlar, hem matematik hem de astronomiye kesin boyutlar kazandırmıştır. Örneğin, Müslümanlar, kirişler hesabı yerine trigonometriyi ve sinüsler hesabını kullanmış, böylece gezegenlerin hareketiyle ilgili hesaplama tekniklerinde daha önce ulaşılanın çok ötesinde bir mükemmelliğe erişmişlerdir.
Astronomiyle birlikte gelişen astroloji bu dönemde neredeyse birbirinin içine girmiş durumdadır. Hatta astroloji, matematik, fizik, kimya, tıp ve insanı konu alan hemen bütün ilimlerle iç içe bulunmaktadır.
Bunun nedeni, sanırım İslam felsefesinin içinde gizlidir. Çünkü, insan, bütün varoluşu kendi içinde özetleyen bir mikro kozmos yani küçük alemdir, varoluşun sembolüdür. Bu nedenle varlığı kavramanın anahtarı insandır. Bütün bunlardan dolayı da çok önemli astronomi risalesine iliştirilmiş astrolojik bölümler vardır. Ve, insanın yeryüzü hayatı ile göksel etkiler arasındaki karşılıklı ilişkiye ayrılmıştır. Astrolojinin bir sistem ve disiplin olarak ilk kez ortaya çıkışı, Batlamyus dönemindeki Mısır ve özellikle Kahire'de yapılan çalışmalardır.
Ancak, İslam astrolojisinin kaynağını oluşturan Grek ve Hint astroloji eserleri, İslam alimlerine ışık tutmak-la birlikte, Müslüman astrologlar bu eserlerin sunduklarından çok daha fazla bilgi birikimine ulaşırlar.
Üstelik, Müslüman alimlerin kendi-lerinden önce yapılmış olan çalışmaların çok daha üzerinde, kesin yöntemler geliştirdikleri, ortaya koydukları eserlerden anlaşılmaktadır. Örneğin; Nasireddin Tusi'nin yazdığı, bir astronomi şaheseri olan 'Astronomi Teskeresi' adlı eserinde, Batlamyus'çu gezegen modelinin eksikliklerini şiddetle eleştirir. Ve daha sonra kendi ismiyle anılacak modeli yaratır. 'Tusi-couple' Bu model, tek-biçimli dairevi hareketlerin bir terkibi olup itiraz edilmez niteliktedir.
Dini otoritelerin, astrolojinin gele-cekten haber verdiği düşüncesiyle oluşturdukları muhalefete rağmen bu ilim yüzyıllar boyu İslam medeniye-tinin her köşesinde uygulanmış, zamanın ünlü Müslüman alimleri tarafından ciddi incelemeler yapılmıştır.
Üstelik, zamanın hükümdarlarının astrolojiye özel ilgi duymalarını, bu ilmin ilerlemesi için bir avantaj olarak değerlendiren alimlerin arasında Gazneli Mahmut için hizmet veren Biruni ve Hülagu için de Nasireddin Tusi bulunmaktadır.
Astroloji, bir taraftan gök ile yerin izdivacı üzerine temellendirilmiş olan astrolojik sembolizm ve yer yüzündeki olayları belirlemede kozmik realitenin meleki yönünü inceleyen bir disiplin olarak belirir. Bunun sonucunda İslam ****fizik ve kozmolojisinin organik bir tarafı haline gelir. Ve, İbn Sina, Sühreverdi ve hatta Eş'ari kelamcısı Fahreddin Razi gibi birbirinden farklı şahsiyetlerin eserlerinde kendini gösterir.
Astrolojinin gelecekteki olayları bilme teşebbüsü, İslam'ın ilahi iradeye atfettiği mutlak kudret arasında açıkça görülen farklılıklara rağmen, İslam batıniliğinin belirli yönleri ile bütünleşmesinin nedeni, astrolojinin yapısındaki kozmolojik sembolizmdir.
İslam tarihi boyunca özellikle kelamcılar ve fakihler astrolojiye karşı olmayı sürdürmüşler ancak, aynı ısrarla ünlü astronomlar ve büyük alimler arasında astroloji gelişmeye devam etmiştir. Ancak, astrolojinin dayandığı ****fizik temeller zamanla kaybedilince bu sanat, kelimenin gerçek anlamıyla ne yazık ki hurafeye dönüşmüştür.
Bir zamanların en gözde ilmi olan ve daha sonra kaybolan astroloji, şimdi yeniden araştırılmaya başlanmıştır. Umarım yakın bir gelecekte hak ettiği saygınlığı tekrar kazanır.

SeVaLCaN
Uzman-Üye
Uzman-Üye

Anzahl der Beiträge : 433
Alter : 43
Anmeldedatum : 30.01.09

Nach oben Nach unten

Nach oben

- Ähnliche Themen

 
Befugnisse in diesem Forum
Sie können in diesem Forum nicht antworten