ÖMÜR BİTERKEN
Seite 1 von 1
ÖMÜR BİTERKEN
ÖMÜR BİTERKEN
En kolay eriyen sermaye ömür. Akıp giden... Akışı unutulan...
"Sermayesi eriyen adama acıyın" demiş güneş altında buz satan bir
ALLAH dostu onun için... Ömrün nefes nefes eriyişini kastederek...
Sermayesi eriyen adam var mı? Bir kelimecik yazarken, bir nefeslik ömür
azalıyor...
Bir tek nefesin ömrünü düşenebilseydik, nasıl telaşlanırdık
kimbilir. Bir tek nefese emek vermemiz istenseydi bizden, nasıl bir
kuyumculuk mahareti göstermemiş gerekirdi. Hani, halı dokumasında,
bir santimetrekareye düşürülen ilmek sayısı önemli derler. Bir nefese
verelin emek üzerinde düşünseydik bir...
Ömrü bu ilahi lutfa, rahmete layık hale getirmektir insan olmak.
İnsanın insanlığını idraki de budur. İnsanın ömrü, belki yarın, bu idrake
mzahar olan ve olmayan anlar diye ayrıştırılacak, brüt ve net böyle
ortaya çıkacaktır.
Rasulullah Efendimiz, sanki günler ve geceler mubarek ellerinden
uçup gidiyormuşçasına, onları, Rabbi ile buluşma anına dönüştürmek
için çaba gösterirmiş. Secdeler, hiç kalkmayacakmışçasına uzanmış,
kıyamlar, ayaklar şişinceye kadar devam edermiş... Dualar, kumları
ıslatırcasına gözyaşı yüklenirmiş... Her ana bir güzellik sığdırmak için
gayrete getirirmiş etrafındaki mü'minleri... "Tebessüm sadakadır"
diyerek, bir Müslümanın atıl gibi görünen anlarını bile kulluk şuuru ile
yükleşmiş.
Ana gaye, hayatı ALLAH için kılabilmek elbet. Giden her an hayata
veda etmiş oluyor. Onu geri getirmek mümkün değil. Öyleyse giderken,
yaratılış misyonu ile yüklenmiş olup olmadığına bakmak gerekir.
ALLAH'a ulaşacak armağanlar haline getirebilirsek yaşadığımız her anı,
gözümüz arkada kalmaz. Yüreğimizi pişmanlıklar kuşatmaz. Aksine
yaşadığımız her an, yeni bir dünyada ebedi bir mutluluk ülkesi inşa
edecek bir bereket iksiri ile yüklenir. Bir anın yüreğine, bir ebediyet
tohumu ekilmiş olur.
Ahmet TAŞGETİREN
En kolay eriyen sermaye ömür. Akıp giden... Akışı unutulan...
"Sermayesi eriyen adama acıyın" demiş güneş altında buz satan bir
ALLAH dostu onun için... Ömrün nefes nefes eriyişini kastederek...
Sermayesi eriyen adam var mı? Bir kelimecik yazarken, bir nefeslik ömür
azalıyor...
Bir tek nefesin ömrünü düşenebilseydik, nasıl telaşlanırdık
kimbilir. Bir tek nefese emek vermemiz istenseydi bizden, nasıl bir
kuyumculuk mahareti göstermemiş gerekirdi. Hani, halı dokumasında,
bir santimetrekareye düşürülen ilmek sayısı önemli derler. Bir nefese
verelin emek üzerinde düşünseydik bir...
Ömrü bu ilahi lutfa, rahmete layık hale getirmektir insan olmak.
İnsanın insanlığını idraki de budur. İnsanın ömrü, belki yarın, bu idrake
mzahar olan ve olmayan anlar diye ayrıştırılacak, brüt ve net böyle
ortaya çıkacaktır.
Rasulullah Efendimiz, sanki günler ve geceler mubarek ellerinden
uçup gidiyormuşçasına, onları, Rabbi ile buluşma anına dönüştürmek
için çaba gösterirmiş. Secdeler, hiç kalkmayacakmışçasına uzanmış,
kıyamlar, ayaklar şişinceye kadar devam edermiş... Dualar, kumları
ıslatırcasına gözyaşı yüklenirmiş... Her ana bir güzellik sığdırmak için
gayrete getirirmiş etrafındaki mü'minleri... "Tebessüm sadakadır"
diyerek, bir Müslümanın atıl gibi görünen anlarını bile kulluk şuuru ile
yükleşmiş.
Ana gaye, hayatı ALLAH için kılabilmek elbet. Giden her an hayata
veda etmiş oluyor. Onu geri getirmek mümkün değil. Öyleyse giderken,
yaratılış misyonu ile yüklenmiş olup olmadığına bakmak gerekir.
ALLAH'a ulaşacak armağanlar haline getirebilirsek yaşadığımız her anı,
gözümüz arkada kalmaz. Yüreğimizi pişmanlıklar kuşatmaz. Aksine
yaşadığımız her an, yeni bir dünyada ebedi bir mutluluk ülkesi inşa
edecek bir bereket iksiri ile yüklenir. Bir anın yüreğine, bir ebediyet
tohumu ekilmiş olur.
Ahmet TAŞGETİREN
SeVaLCaN- Uzman-Üye
- Anzahl der Beiträge : 433
Alter : 43
Anmeldedatum : 30.01.09
Seite 1 von 1
Befugnisse in diesem Forum
Sie können in diesem Forum nicht antworten