CanSevaL - Board
Würden Sie gerne auf diese Nachricht reagieren? Erstellen Sie einen Account in wenigen Klicks oder loggen Sie sich ein, um fortzufahren.

Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ

Nach unten

Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ Empty Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ

Beitrag  SeVaLCaN Di Feb 10, 2009 1:20 pm

Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ


Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjc

PEYGAMBER EFENDİMİZ (s.a.s.) BUYRUYORLAR Kİ;"
VAKIA
TEKVİR
NEBE(AMME)
SURELERİ SAÇLARIMI VE SAKALIMI BEYAZLATIR."


BU SURELER KIYAMETİ ANLATAN SURELERDİR.ŞİMDİ ANLAMLARINA BİR BAKALIM.PEYGAMBER EFENDİMİZİN SAÇLARINI AĞARTAN SURELER BİZİ NE KADAR ETKİLEYECEK?...


TEKVİR SURESİ


1. O güneş dürüldüğünde,

2. yıldızlar bulandığında,

3. dağlar yürütüldüğünde,

4. kıyılmaz mallar bırakıldığında,

5. vahşi hayvanlar bir araya toplandığında,

6. denizler ateşlendiğinde,

7. ruhlar eşleştirildiğinde.

8. Diri diri gömülen kıza sorulduğunda;

9. hangi suçtan öldürüldü diye,

10. defterler açıldığında,

11. gök yüzü sıyrılıp açıldığında,

12. cehennem kızıştırıldığında,

13. cennet yaklaştırıldığında,

14. bir nefis (herkes) ne hazırladığını anlar.

15. Şimdi yemin ederim o sinenlere,

16. o akıp akıp yuvasına girenlere,

17. yöneldiği zaman o geceye,

18. nefeslendiği zaman o sabaha ki,

19. muhakkak o (Kur'an), şerefli bir elçinin getirdiği bir sözdür.

20. O elçi, pek güçlü, Arş'ın sahibinin katında itibarlıdır.

21. Orada kendisine itaat edilendir, güvenilendir.

22. Yoksa sizin arkadaşınız (Muhammed), delirmiş değildir.

23. Vallahi onu (Cebrail) açık ufukta gördü.

24. O, gayb hakkında kıskanılır da değildir.

25. Ve o (Kur'an), kovulmuş şeytanın sözü değildir.

26. Böyle iken siz nereye gidiyorsunuz?

27. O, sadece bir öğüttür, alemler için.

28. Ve içinizden dosdoğru olmayı dileyenler için.

29. Fakat o alemlerin Rabbi olan Allah dilemeyince siz dileyemezsiniz!



KIYAMET SURESİ


1. Yoo! Yemin ederim o kalkım gününe (kıyamet gününe)!

2. Yine Yoo! Yemin ederim o pişman cana (kınayan nefse)!

3. insan sanıyor mu ki kemiklerini derleyemeyiz?

4. Evet derleriz, parmak (uç)larını bile tesviyeye (eski haline getirmeye) gücümüz yeter!

5. Fakat insan önünde (ileride) günah işlemek ister,

6. sorar: "O kıyamet günü ne zaman?" diye.

7. Ne zaman ki o göz şimşek çakar,

8. ay tutulur,

9. güneş ve ay toplanır,

10. O gün insan: "Nereye kaçmalı?" der.

11. Hayır hayır! Yok bir siperi

12. O gün ancak siper (varılacak yer) Rabbinedir,

13. o gün insan, önce ve sonra yaptıkları ile ayıtılır.

14. Doğrusu insan kendine karşı bir basirettir ( kendisinin ne yaptığını gayet iyi bilir).

15. Mazeretlerini ortaya (sayıp) dökse de!

16. Depretme ona dilini telaşından onu (tekrarlamak için)!

17. Çünkü onun derlenip toplanması Bize aittir!

18. Biz onu (Kur'an'ı) okuduğumuz zaman okuduğunu takip et!

19. Sonra onun açıklaması da yine Bize aittir.

20. Hayır, hayır! Siz peşini (geçici dünyayı) seviyorsunuz.

21. Ahireti bırakıyorsunuz!

22. Nice yüzler o gün ışılar, parlar,

23. Rablerine bakarlar!

24. Nice yüzler de o gün ekşir, pusarır;

25. kendilerine bel kıran belalı bir iş yapılacağını anlar.

26. Hayır, hayır! Ne zaman ki, can köprücüklere dayanır

27. ve: "Okuyacak kim var?" denilir

28. ve o zaman (o da bunun) tam bir ayrılış olduğunu sezmiş,

29. el, ayak, bacak bacağa dolaşmıştır.

30. O gün kişi yalnız Rabbinin huzuruna sevkedilir.

31. Ama o ne sadaka verdi ne de namaz kıldı.

32. Fakat yalan dedi ve döndü.

33. Sonra da gerneşe gerneşe yakınlarına gitti.

34. O bela sana layıktır!

35. Evet gerektir o bela sana gerek!

36. İnsan sanır mı başıboş bırakılacağını?

37. O (Rahme) dökülen bir damla meniden değil miydi?

38. Sonra bir pıhtı oldu, derken (Allah onu) biçime koydu, derken tesviye etti;

39. derken ondan da iki eşi yaptı: Erkek ve dişi!

40. (Artık) o ölüleri diriltmeye kadir değil mi?



NEBE (AMME) SURESİ


1. Neden soruşuyorlar?

2. O büyük peygamberlik haberinden

3. ki Onlar onda görüş ayrılığına düşüyorlar.

4. Hayır, ileride bilecekler!

5. Hayır, hayır, ileride bilecekler!

6. Biz, yeryüzünü bir döşek yapmadık mı?

7. Dağları da birer kazık (yapmadık mı)?

8. Sizleri çift çift yarattık.

9. Uykunuzu bir dinlenme yaptık.

10. Geceyi bir örtü yaptık.

11. Gündüzü bir geçim vakti yaptık.

12. Üstünüze yedi sağlam bina (gök) çattık.

13. İçlerine parıl parıl parlayan bir kandil astık.

14. O yoğun bulutlardan şarıl şarıl bir su indirdik.

15. Onunla taneler ve otlar çıkaralım diye.

16. Ve sarmaş dolaş bağlar bahçeler.

17. Şüphesiz ki, o fasıl (kıyamet) günü belirlenmiş bir vakit olmuştur.

18. Sur'a üfürüldüğü gün, bölük bölük gelirsiniz!

19. Gökde açılmış, kapılar oluşmuştur.

20. Dağlar yürütülmüş, bir serap olmuştur.

21. Şüphesiz, cehennem bir gözetleme yeri olmuştur.

22. Azgınlara bir barınak olmuştur.

23. İçinde devirlerce kalacaklardır.

24. Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de bir içecek.

25. Yalnızca bir kaynar su ve irin.

26. Yaptıklarına tamamen uygun bir ceza olarak.

27. Çünkü onlar, hiçbir hesap ummazlardı.

28. Ayetlerimize yalan diye diye tam bir yalancı olmuşlardı.

29. Biz ise her şeyi sayıp bir kitaba geçirmişiz.

30. Artık tadın! Artık, azabınızı artırmaktan başka birşey yapacak değiliz!

31. Şüphesiz, takva sahipleri için bir kurtuluş ve murada erme var

32. Bahçeler var, bağlar var.

33. Turunç göğüslü yaşıt (kızlar) var.

34. Dopdolu bir kadeh var.

35. Orada ne boş bir laf işitirler ne de bir yalan isnadı.

36. Rabbinden bir karşılık ki, yeter mi yeter!

37. O, göklerin, yerin ve aralarındakilerin Rabbidir, Rahman'dır. O'na bir hitapta bulunma gücüne sahip olamazlar.

38. Ruh'un (Cebrail'in) ve meleklerin saf saf kıyama duracakları gün, Rahman'ın izin verdiğinden başka hiç kimse konuşamaz; o da doğruyu konuşacaktır.

39. O gün gerçektir, o halDe dileyen Rabbine varacak bir yüz edinsin, bir yol tutsun!

40. Çünkü Biz size yakın bir azabı ihtar ettik. O gün kişi ellerinin önceden gönderdiğine bakacak ve kafir ise: "Ah ne olurdu ben bir toprak olsaydım!" diyecektir.




VAKIA SURESİ

1. o vakıa (kıyamet) bir koptu mu,

2. onun oluşuna yalan diyen dil olmaz.

3. İndirir, bindirir.

4. Yer şiddetle sarsıldığı.

5. dağlar serpildikçe serpildiği,

6. hepsi dağılıp toz duman haline geldiği,

7. siz de üç sınıf olduğunuz zaman,

8. ki, sağda sağın adamları, ne mutludur onlar!

9. Solda solun adamları, ne mutsuzdur onlar!

10. önde, en öne geçenler, işte o ileride olanlar!

11. Naim cennetlerinde (Allah'a) yakın olanlardır.

12. Nimet cennetlerindedirler.

13. Çoğu öncekilerden,

14. biraz da sonrakilerden,

15. cevherlerle işlenmiş tahtlar üstünde,

16. karşı karşıya kurulmuşlar.

17. Etraflarında taze kalan küpeli genç hizmetçiler dolaşırlar.

18. Main'den doldurulmuş küpler, ibrikler ve kadehlere,

19. bu içkiden ne başları ağrıtılır ne de içtiklerini tüketirler.

20. Meyve beğendiklerinden,

21. kuş eti istediklerinden,

22. iri gözlü huriler,

23. saklı inciler gibi,

24. işledikleri amellere mükafat için.

25. Orada ne boş bir laf işitirler, ne de günaha sokan bir söz.

26. Tek işittikleri söz: "Selam, selam!"

27. Sağın adamları ise, ne sağın adamları!

28. Dalbastı kirazlar,

29. salkım muzlar içinde,

30. uzamış bir gölge,

31. uzamış bir gölge,

32. bir çok meyve,

33. (ki) bunlar ne eksilir, ne de yasaklanırlar,

34. yüksek döşekler (üstündedirler).

35. Biz onları yeniden inşa etmişizdir,

36. onları bakire kılmışızdır,

37. kocalarını çok seven aynı yaşta,

38. sağın adamları için.

39. Bir çoğu önceki (ümmet)lerden,

40. bir çoğu da sonrakilerdendir.

41. Solun adamları ise, ne solun adamları!

42. İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

43. kapkara boğucu dumandan bir gölge,

44. ne serin, ne de rahatlatıcı!

45. Çünkü onlar bundan önce varlık içinde keyiflerine düşkün şımarık müsriflerdi.

46. Büyük günahda ısrar ediyorlardı;

47. ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, gerçekten biz mi bir daha diriltileceğiz?

48. önceki atalarımız da mı?

49. De ki: "Muhakkak. öncekilerin ve sonrakilerin tümü,

50. belli bir günün belli bir vaktinde mutlaka toplanacaklardır!

51. Sonra siz, ey sapık inkarcılar,

52. mutlaka bir ağaçtan, zakkumdan yersiniz,

53. karınlarınızı onunla doldurursunuz,

54. üstüne de kaynar su içersiniz,

55. susuzluk illetine tutulmuş kanmak bilmeyen develerin içişi gibi içersiniz.

56. İşte ceza gününde onların konuklukları (ağırlanışları) böyledir!

57. Sizi Biz yarattık, hala tasdik etmeyecek misiniz?

58. Şimdi gördünüz mü o döktüğünüz maniyi?

59. Onu siz mi yaratıyorsunuz, yoksa yaratan Biz miyiz?

60. Aranızda ölümü Biz takdir ettik ve Bizim önümüze geçilmez.

61. Kılıklarınızı değiştirmek ve sizi bilemeyeceğiniz bir yaratılışta var etmek üzereyiz.

62. Muhakkak ilk yaratılışı biliyorsunuz. O halde düşünsenize!

63. Şimdi gördünüz mü o ektiğiniz tohumu?

64. Onu siz mi bitiriyorsunuz, yoksa bitiren Biz miyiz?

65. Dilesek onları elbette bir çöpe çevirirdik de ağzınızda şöyle geveler dururdunuz:

66. "Muhakkak biz çok ziyandayız.

67. doğrusu büsbütün mahrum olduk!"

68. şimdi gördünüz mü o içtiğiniz suyu?

69. Buluttan onu siz mi indiriyordunuz. yoksa Biz miyiz indiren?

70. Dileseydik onu acı bir çorak yapardık. O halde şükretseniz ya!

71. Bir de o çaktığınız ateşi gördünüz mü?

72. Onun ağacını siz mi inşa ettiniz, yoksa Biz miyiz inşa eden?

73. Biz onu hem bir ihtar, hem de alandaki muhtaçlara (çöl yolcularına) faydalı kıldık

74. O halde Rabbini o büyük adıyla tesbih et!

75. Artık yok, yıldızların yerlerine yemin ederim;

76. bilseniz o, gerçekten çok büyük bir yemindir.

77. Ki bu, hakikaten çok değerli bir Kur'an'dır.

78. Korunan bir Kitapta;

79. ona tertemiz temizlenmiş olanlardan başkası el süremez;

80. Alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir!

81. Şimdi bu kelama siz yağ mı süreceksiniz?

82. Ve rızkınızı tekzibiniz ( nasibinizi yalanlamanızdan ibaret) mi kılacaksınız?

83. O halde can boğaza geldiği vakit,

84. ki o zaman bakar durursunuz,

85. Biz ise ona sizden daha yakınızdır, fakat siz göremezsiniz!

86. Haydi, eğer dine boyun eğmeyecek, ceza çekmeyecek iseniz, çevirsenize o canı geri, iddianızda doğru iseniz!

87. Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.

88. Ama o (can çekişen kişi) Allah'a yakın olanlardan ise,

89. (ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cennet vardır.

90. Eğer sağın adamlarından ise,

91. artık selam sana, sağın adamlarından.

92. Ama o yalanlayan sapıklardan ise,

93. muhakkak konukluğu kaynar su

94. ve yaslanacağı cehennemdir!

95. Kesin gerçek budur işte!

96. Haydi Rabbini büyük ismiyle tesbih et!


SADAKALLAHÜLAZİM

Kiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjcKiyamet GÜnÜnÜ YaŞatan Sure-İ 2u9imjc

SeVaLCaN
Uzman-Üye
Uzman-Üye

Anzahl der Beiträge : 433
Alter : 43
Anmeldedatum : 30.01.09

Nach oben Nach unten

Nach oben

- Ähnliche Themen

 
Befugnisse in diesem Forum
Sie können in diesem Forum nicht antworten